Biyografi Fotoğraflar Basından Yazı-Yorum Linkler İletişim Semaver Kumpanya

IŞIL KASAPOĞLU Röportaj / Burak Yıldırım - Manager Dergisi


- Yakında sizin yönettiğiniz "Mucizeler Komedisi" adlı bir müzikali izleyeceğiz. "Mucizeler Komedisi"nde Şener Şen başta olmak üzere pek çok önemli oyuncu ve her biri alanlarında Türkiye"nin en iyi isimlerinden oluşan bir teknik ekip var. Bu Müzikalden yüksek beklentiler oluşması yönetmen olarak sizi kaygılandırıyor mu? Sizin beklentileriniz neler?

Mucizeler Komedisi’nden beklentilerin yüksek olması normal. Uzun süredir müzikal bir oyunla karşılaşmadı seyirciler. Son yıllarda sahnelenenler ise genellikle dans gösterileri. Sözünü ettiğiniz kadroya tek tek baktığınız zaman gerçekten nitelikli bireylerden oluştuğunu göreceksiniz. Şimdi önemli olan tüm bu bireylerin bir grup olarak kendilerini gösterebilecekleri bir ortam hazırlamak. Elbette her yaratım aşamasında olduğu gibi bu oyunun provalarından da korkuyorum. Bu korkularla mücadele bizi daha iyiye yönlendiriyor.

- Siz İzmit Şehir Tiyatroları"nın kurucularındansınız. Aynı zamanda İstanbul Şehir Tiyatrosu"na, çeşitli illerdeki Devlet Tiyatroları"na gidip bir sezonda bir çok oyunu birden yönetiyorsunuz. Oyunlarınıza bu nasıl yansıyor?

Ben gece gündüz tiyatroda olmayı seviyorum... Hemen hemen 20 saatimi tiyatroda geçiriyorum. Aktörlerle, yazarlarla birlikte yaşamak çok güzel. Benim işim onlara eşlik etmekten ibaret. Bu nedenle Türkiye nin hemen hemen tüm illerinde tiyatro yapmaya, aktörlerle birlikte olmaya çalışıyorum.

- 2 yıl önce kurmuş olduğunuz, çok başarılı oyunların sergilendiği "Semaver Kumpanya" Kocamustafapaşa"da, doğrusu tiyatroseverlerin alışık olduğu Taksim - Kadıköy - hattının dışında, riskli bir bölgede. Bunda bir halk tiyatrosu kurma amacının yanında maddi kısıtlar da etken mi? Daha merkezi bir yere taşınmayı düşünüyor musunuz?

Semaver Kumpanya bir örnek geliştirebilmek için kuruldu. “Demek ki istenirse yapılabiliyormuş”  denilmesini sağlamak için. Şimdi önemli olan  sürdürebilmek… Elbette maddi desteğe ihtiyacımız var , ancak bunu söylemek hiçbir şey ifade etmiyor şu sıralar… Kimin desteğe ihtiyacı yok ki ? Sabit giderlerimizi karşılayabilmemiz bile zor çoğu zamanlar. Örneğin tiyatrolar kar getiren işyerleri olarak  kabul edildikleri için suya bile daha fazla ücret ödüyoruz.

- Gerek aldığı ödüllerle, gerek çıkardığı oyunlar, geniş kadrosu, kurslarıyla en meşhur, en başarılı özel tiyatrolarımızdan biri olan Semaver Kumpanya"nın sponsor desteği var mı? Reklam için profesyonel bir destek alıyor musunuz?

Hayır desteğimiz hemen hemen yok denilecek kadar az.  Heryerde tiyatroya hergün daha fazla destek verdiğini söyleyen kimi bira firmaları bile bizim ilanlarımız için destek olmaktan kaçınıyor. Herhalde kendilerine gore bir nedenleri vardır.

- Devlet"in özel tiyatrolara verdiği desteğin boyutları ve yöntemi sizce nasıl olmalı?

Devletin özel tiyatrolara verdiği desteği tartışmadan once özel tiyatrodan bir adım daha atarak Kamu Tiyatroları ve Ticari Tiyatrolar ayrımını tartışmamız gerekiyor. Her özel tiyatro kamu yararı içinmidir ? Niçin “Hoşça Vakit Geçirmek” için yapılan Ticari Tiyatrolar olmasın ? Gene niçin  “Hoşça Vakit Geçirmek” yapılan bu tiyatolar devlet desteği alsınlar? Hangi gelişmiş ülkede tüm tiyatrolar aynı sepet içinde değerlendiriliyorlar?

- Semaver Kumpanya oyuncularının sanırım tamamı çeşitli üniversitelerden güzel sanatlar mezunu
gençlerden oluşuyor. Oyuncu seçim kriterleriniz de okullu olmak önemli galiba...


 Okullu olmak  ya da olmamak önemli değil. Kumpanya da birçok oyuncu arkadaşımız okullu değiller. Önemli olan Tiyatroyu bir meslek olarak seçmiş olmaları. Hobinin ötesinde bir şey.

- Genç bir kadroyla çalışıyorsunuz. Oyuncularınızı yönetirken karşılaştığınız sorunlar neler, bunları nasıl aşıyorsunuz?

Semaver Kumpanya aynı zamanda bir eğitim kurumu. Üç yıl once Kumpanya ya girenler artı aynı oyuncular değiller. Geliştiler, geliştirdiler. Dekor, ışık öğrendiler, oyunlar yazıyorlar, oyunlar sahneliyorlar.

- Semaver Kumpanya, üçüncü sezonuna, tümünü sizin yönettiğiniz “Mem ile Zin”, “Murtaza” ve “Onikinci
Gece”nin yanısıra, savaş temalı 3 yeni oyun ile başlıyor; "Diktat", "Resmi Geçit" ve "Tetikçi". 'Çağının tanığı' olduğunuzu gösteren bu yeni oyunlardan biraz bahseder misiniz?


Repertuarımıza aldığımız üç yeni oyun da ülkemizde ilk kez sahnelenecek. Üçü da savaş karşıtı
yazarlar tarafından çeşitli yıllarda yazılmışlar. Kimi Bosna Hersek ten, kimi Yunanistan’dan bir diğeri Lübnan dan söz ediyor. İçinde bulunduğumuz şu zorlu savaş günlerinden etkilenmemek elde değidi

Ana Sayfa || Biyografi || Fotoğraflar || Basından || Yazı - Yorum || Linkler || İletişim || Semaver Kumpanya